Afet Yönetiminde Kadının Adı da, İhtiyacı da Unutuldu!
Cinsiyet eşitsizliği ülkemizde özel ve kamusal her alanda kendini göstermektedir. Deprem sonrası yapılan uygulamalar bu eşitsizliği ve ayrımcılığı derinleştiriyor. Nitekim Türkiye’nin Afet Müdahale Planında kadınlara yönelik tek bir politika yok! 8 Mart’ta kadınlar toplumsal cinsiyete duyarlı afet yönetimi talep ediyor; Kampanya change.org/AfetlerinKadın adresinde.
Bir yanda hijyen ve güvenlik sorunu yaşayan, eşit olmayan bir şekilde çocuk ve yaşlıların bakımını üstlenmek zorunda kalan, gelen yardımları dağıtmaya çalışan, günlük yaşamlarını sürdürme mücadelesi veren kadınların yaşadığı eşitsizliklerin ortadan kaldırılması. acılar, imkansızlıklar, depremin olduğu illerde adeta bir felaket. afet öncesi, sırası ve sonrasında toplumsal cinsiyete duyarlı politikalar ve kadınları afetin sonuçlarıyla başa çıkma konusunda güçlendirme.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin afet öncesi, sırası ve sonrasında kadınlar için oluşturduğu riskler ve hak ihlalleri nedeniyle bu konuya dikkat çekmek ve karar vericilerin acilen toplumsal cinsiyete duyarlı afet risk azaltma ve müdahale geliştirmeleri gerektiğine dikkat çekmek. alanda çalışan sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla planlanmaktadır. yaratılmasına davet etmek change.org/DisastersKadintarihinde imza kampanyası başlatıldı.
Deprem Bölgesinde Kadınların Temel İhtiyaçları Hala Karşılanmadı!
Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Başkanı Emine Fazilet, afetlerin daha çok kadınlar, gençler ve çocuklar gibi kırılgan kesimleri etkilediğini belirterek, 6 Şubat sarsıntılarının bunu bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi. Fazilet sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadının ayrı bir hassasiyeti vardır, kadın hayat veren bir yapıdır. Bayanlar, hayatı hızlı bir şekilde organize etme ve çocukların okul ihtiyaçlarından alışverişe kadar her şeyi organize etme yeteneğine sahiptir. Ancak bunu yapabilmek için öncelikle sağlık, barınma, beslenme ve hijyen gibi vazgeçilmez temel ihtiyaçların tespit edilmesi gerekmektedir. Maalesef deprem bölgesinde bu temel ihtiyaçların karşılanmasında hala büyük sorunlar yaşanıyor. Çadır ve geçici barınma alanlarında yaşamak zorunda kalan kadınlar için aradan 1 ay geçmesine rağmen tuvalet ve duş alanlarının olmaması veya yetersiz olması birçok sağlık sorununu ve zulmü beraberinde getiriyor. Özellikle hijyenik ürünlere ulaşmanın zorluğu kadın sağlığı açısından çok büyük bir problem. Afet sonrası yardımda ped, tampon ve diğer hijyen malzemelerinin teminine öncelik verilmesi ve kadınların bu malzemelere kolayca ulaşabilmesi çok değerlidir. Bunun için afet yönetim planları yapılırken toplumsal cinsiyet eşitliğinin gözetilmesi ve planlara kadınların da dahil edilmesi gerekiyor.”
Doğal Afetler Mevcut Cinsiyet Eşitsizliklerini Artırıyor, Yeni Riskler Getiriyor
Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Hakları (CISU) Platformu Üyesi, yaşadığımız sistemdeki mevcut cinsiyet eşitsizliği ve kadınların erişimdeki zorluklar nedeniyle afet ve kriz durumlarında hak ve hizmetlere erişim sorunlarının kadınlar için dayanılmaz hale geldiğini vurgulayarak haklar ve hizmetler için. ve Planlama Vakfı (TAPV) Program Koordinatörü Deniz Özkor ve Proje Koordinatörü Ayşe Tek, “Cinsiyet rollerine dayalı eşitsizliklerin artması, hak ve hizmetlere erişimin kısıtlanması, cinsel sağlık ve üreme sağlığına erişimin artması, koruyucu ve önleyici sağlık hizmetleri, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar Kadınların afet ve kriz durumlarında karşılaştıkları riskler risk artışı, gebeliği önleyici yöntemlere erişimde güçlük, ped, iç çamaşırı gibi ürünlere erişimde güçlük ve şiddete karşı kullanılabilecek destek mekanizmalarına erişimde güçlük olarak sıralanmaktadır. Bu riskler karşısında kadınlar için; cinsel sağlık-üreme sağlığı, kadın sağlığı Koruyucu ve koruyucu sağlık hizmetleri her kadın için her durumda erişilebilir olduğundan, kadının hijyen, beslenme, korunma, barınma, bilgilenme ve
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı